Ana içeriğe atla

Artılar vs Eksiler 2009-10 Süper Lig

Yeni sezon öncesi transfer dedikoduları, gazete yalanları son sürat devam ederken resmi maçlar daha yaz başlamadan kapımıza dayanmış durumda. İlk olarak 16 Temmuzda Galatasaray'ın avrupa kupası maçı var. Ligin bitmesiyle konfederasyonlar kupasıyla geçirdiğimiz günlerimiz - ki bu günleri Amerika Birleşik Devletleri milli takımı çok renklendirdi - şimdide avrupa kupasıyla devam edicek. Bu sezon istediğimiz gibi kaliteli, televizyon karşısında "bitsin artık bu maç" duaları etmediğimiz bir sezon geçiririz.

Bu sezona başlamadan, ligin kalitesini yükselticeğini düşündüğüm bazı güzel gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

  • Frank Rijkaard : Galatasaray her sezon ki gibi kimsenin beklemediği, ismini ağzına almadığı, çünkü kelimelere dökünce "delimisin" cevabı alacakları bir ismi getirdi takımın başına. Rinus Michels sonrası Hollanda futbolu lig açısından çok ilerlemesede teknik adamları her zaman diğer ülkelerinkilerden çok daha önde olmuşlardır. Son yılların en ismi bilinen teknik adamı Frank Rijkaard'ın Türkiye'ye gelmesi hem Türk futboluna, hemde bizlere büyük katkı sağlayacaktır. Umarım futboldan anlamayan futbol yazarları ve gazeteler Rijkaard'ı rahat bırakır.



  • Darius Vassell: 4 5 sene öncesine kadar sadece 3 büyükler dünyanın en iyi futbolcularını alırdı gazetelere göre. Ama son iki senedir atacak palavra kalmadığı için bu gazeteler anadolu klüpleri etrafında uçmaya başladılar. Geçen sene Kluivert ve Davids Kocaeli'ndeydi, bu senede Veron Bursaspor'da. 1 haftadır gazetelerde Darius Vassell sesleri vardı. Ben yine bunun inanılmaz bir hayal gücünün ürünü olduğunu düşünmüştüm. Çünkü Darius Vassel 1 ay önce Kayserispora gelmişti sözde spor basınına göre. İngiltere milli takımında 22 kere forma giymiş bir kişinin Ankaragücü gibi 100 yıllık tarihi olan, Ankara'nın en büyük klübüne gelmesi bütün futbol severler için çok heyecan verici.

  • Yabancı Oyuncu Transferleri : Her sene birbirlerini gazetelerden silebilmek, ilk haber olabilmek için, yapılan çok yüksek parayla yapılan yabancı oyuncu transferleri bu sene karşımıza çıkmıyor. Yıllarca gereksiz mevkilere yapılan gereksiz transferler sonrası anırım ekonomik krizle beraber en sonunda yöneticilerin aklı başına geldi.

  • Nurullah Sağlam : Gaziantep'te bu kadar başarılı olmasına rağmen senede bir görevine son verilen Nurullah Sağlam süper lige geri döndü. Antep'ten ayrıldıktan sonra 2 ayını geçirdiği Brezilyada da gerekli transfer çalışmalarını yaptığını düşünürsek kalitesini bu sene Diyarbakırspor'a aktaracağından emin olabiliriz.
  • Anadolu Takımları : Bursa Ertuğrul Sağlam'la, Eskişehir Rıza Çalımbay'la, Sivasspor Bülent Uygun'la, Antalyaspor Mehmet Özdilek'le, Ankaragücü Hikmek Karaman'la yollarına devam edecekler. Keşke her sene Anadolu takımlarımız, yollarına aynı teknik adamla devam etse. Keşke Trabzon'un başında Ersun Yanal, Gaziantep'in başında Nurullah Sağlam, Manisa'nın başında Leven Eriş de olsaydı.

  • Lincoln : Galiba en sonunda kurtulduk. Vatana, millete ve en çok Galatasaray taraftarına hayırlı olsun.

  • Aykut Kocaman : İnşallah tüm "camianın çocuklarının" başına gelen son, onunda başına gelmez. Türk futbolunun, Aziz Yıldırım, Mahmut Uslu gibi insanların yönetimindeki Fenerbahçenin bu mükemmel insanın duruşuna ve hayata karşı tavrına çok ihtiyacı var.

Sezonun daha başlamadan başlayan anormallikleri:

  • Saçma yerli transferler : Mehmet Topuz'un bonservisine 9 milyon Euro, Özer Hurmacı'nın bonservisine 5 milyon Euro. Bunu gören öbür anadolu klüpleri de, yabancı sınırlaması olmasa 500 bin euroya satamayacakları oyuncu için minumum 5 milyon euro fiyat biçiyorlar. Ronaldinho için bile "20 milyon euro'yu getiren alır" diye açıklama yapılırken, türkçesi Marco Aurelio'dan kötü Türk futbolculara tonlarca para yatırmak ne kadar mantıklı.

  • Fenerbahçe Yönetimi : Son iki sezondur ki başarızlığı, son iki sezondur ki efendi duruşlarına bağladılar. Bunun sonuncunda daha sezon balamadan öbür takımlara sallamaya başladılar. Yok "Rijkaard'ı istesek biz alırdık", yok "BJK yönetimi acemilik yaptı, üzülmesinler". Bu sezonun sonu pek hayırlı gözükmüyor.
  • Levent Eriş : Bu adam nasıl takımın başından yeniden gönderilir anlamak mümkün değil, anlayan varsa bana da anlatsın lütfen

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TT ARENA KOMBİNE BEDELLERİ

Alın size 1,5 Senelik satılacak kombine biletleri fiyatları. Satışa başlangıç tarihi yüksek ihtimalle 20 Eylül.

OLMUYOR İSTESEM DE

Kafamda binbir soru. Hatayı arıyorum, bir sürü. Çözüm veya çözüm yaratacak insan arıyorum, şu an itibariyle sıfır. Ne olacak, işler nasıl düzelecek bilemiyorum. Yönetimi düşünüyorum, başım ağrıyor; Futbolcuları düşünüyorum, kalbim ağrıyor. Teknik kadro'nun da suçu en az onlar kadar. Bölge bölge, isim isim bakıyorum heryerde çatlaklar var : • Aklım ermiyor Galatasaray'ın kalesinin Aykut 'a teslim edildiğine. Yan topları zayıf, zamanlaması zayıf, arkadaşlarıyla iletişimi zayıf. Kendine güvenmiyor, arkadaşları ona güvenmiyor. Artık her geçen gün daha kötüye gidiyor, yazık oluyor hem Galatasaray'a, hem Aykut 'a. Aykut 3 sene öncesinde yaptığı kaleciliğin yarısını yapamıyor. Zaman geçiyor ve yine bir sezon daha kayıp olmaya doğru gidiyor. • Galatasaray'ın bekleri geliyor aklıma, iyice sıkıntı basıyor. Düşünüyorum, Sebastian Perez 'den sonra bu takıma bek gelmemiş. Geçen sezon takımın bünyesinde 3 sol bek ( Hakan Balta, Volkan, Alpaslan ) varken sezon başında ik...

RAUL GONZALEZ KARAKTERİ

Real Madrid'de 1994'te başladığı profesyonel futbolculuk kariyerini, bugüne kadar aynı kulüpte sürdüren, istatistiklere göre dünyanın en büyük golcülerinden biri olan 32 yaşındaki Raul, kaptan olmanın yaşla veya kıdemle olmayacağını, hatta kaptan doğulacağını verdiği röportajda herkese gösterdi. Bu sezon La Liga'da 7, Şampiyonlar Ligi'nde de 3 maçta ilk 11'de forma giyebilen Raul ''3 aydır az oynuyorum ve bugünlerin geleceği belliydi. Geçen hafta sonu Riazor'daki Deportivo maçında birkaç dakika oynayabildiğim için memnunum . 17 yaşından beri çok açık bir kariyerim var. Bu zamana kadar yaptıklarımdan gururlu ve memnunum. Yedekte oturmama çok da önem vermemek gerek. Teknik direktör ile çok iyi ilişkim var ve görevimi ve rolümü biliyorum .'' diye açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar okuyunca ister istemez aklıma ilk olarak Hakan Şükür geliyor. Türk futbolunun en önemli yıldızıyken Fatih Terim'le yaptığı araba kavgası, Ersun Yanal'la yaptığı...