Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

31 MART 2009 Bahis

4 gün önceki maç tahminlerimde 9da 6 bilebildim. Ters köşeye yattığım maç İspanya - Türkiye oldu. Üst olacağını tahmin ettiğim maç çok kısır geçti 1-0 sonuçlandı. Bunda Fatih Terim'in 60 dakika boyunca uguladığı akıllı taktiğin çok önemli bir payı vardı. Keşke 1 puanla ayrılabilseydik İspanya deplasmanından. Geçelim bu programdaki maçlara: 12.00 - 521 - Avustralya - Özbekistan : Avustralya Japonyayla beraber gruplarında ilk iki sırayı paylaşarak Günay Afrika'ya gidecekleri kesin. Ama yinede prestij olarak iki takımda grubu ilk sırada bitirmek isteyecektir. Alacakları 3 puanla, Avustralya grupta birinciliğe oturacak. Kewell, Cahill, O'Neill, Viduka gibi yıldızlarla bu maçtan 3 puan alacaktır. 1 - 1,25 14.00 - 523 - G.Kore - K.Kore : İki ülke arasındaki politik sorunları hepimiz biliyoruz, bu tarz sorunlu ortamlarda maçlar hep kısır ve bol kartlı geçmiştir. Bu politik durumu bir kenara bırakırsak bu iki tamının grupta İran ve Suudi Arabistan gibi güçlü rakipleride var. K. Ko

Arda vs. Muhabir

2010 Dünya Kupası Eleme maçı öncesi bir gazetecinin 'İspanya'yı yenmek rüya mı ve rüyalarınızda ne görüyorsunuz' sorusuna Arda Turan'ın "Geceleri rüya görüyorum, ama maçla ilgili değil" şeklinde cevap vermesi salondakiler ve oyuncular arasında gülüşmelere neden oldu. Gülüşmeler üzerine Arda Turan, "Sizin içiniz fesat" diyerek, "Bu ülkenin artık hangi maç olursa olsun rüya görülecek bir durumumuz olduğuna inanmıyorum. Ben de birçok rüya görüyorum, ama maçla ilgili değil" dedi. Arda Türk futbolunun en yetenekli futbolcusu olduğu kadar da, en neşeli ve en zeki insanlarından biri. En güzel cevabı yine zekasıyla kendisi vermiş. Sanırım bazen hepimiz futbolcuların sadece insan olduğunu, yaptıklarınında onların işi olduğunu unutuyoruz. Arda2nın 22 yaşında olduğunu unutan, yaşıtları üniversite sınavlarına çalışırken bütün bir toplumun gururu Arda'nın omuzlarına yükleyen, arkadaşlarıyla veya sevgilileriyle gezince sanki ayıp birşey yapmışçasına

Vezüv'ün eteklerindeki Pompei

"In Napoli where the love is king, When boy meets girl here's what they say" Dean Martin'in meşhur "That's Amore" şarkısına konu olmuş eşsiz güzellikteki Napoli, tipik bir akdeniz sahil şehri. Güzel bir sahil kıyısı olan ve şirin cafelerle dolu bu şehirde insanın huzur bulmaması imkansız. İnsanların huzurunu kaçırabilcekek tek etken sadece 25 km uzaklıkta, Avrupa kıtasının tek aktif yanardağının olması olabilir. Ama yine de günümüzdeki teknolojik şartlar sayesinde insanlar bir felaket olmadan canlarını kurtarabilirler. Ama MS. 79 yılında yaşayan insanlar günümüzdekiler kadar şanslı değillerdi. MS 79 yılında eğlencenin ve zenginliğin başkenti olan şehrin hemen yanındaki Vezüv dağından dumanlar yükselmeye başlamış, o güne kadar böyle bir şeyle karşılaşmamış olan şehir halkı, bunun Tanrılar tarafından kendilerine gönderilen bir ikaz olduğunu zannedip şehiri terketmemişler. Sarsıntılar başladıktan sonra şehirdekilerin bazıları deniz yoluyla şehirden kaçarken

27 MART 2009 Bahis

223 - 20.00 İsrail – Yunanistan : İki ülke futbolu da yaptıkları sert defans ve dirençli futbollarıyla tanınır. Buna rağmen hem Yunanistan’ın hem de İsrail’in gruplarında yaptıkları 4 maçın 3ü Üst seçeneğiyle bitmiş. Yine de iki ekip grupta ilk iki sırayı paylaştıkları için kaybedecekleri puan çok önemli risk taşıyacak ve ona göre alışkın oldukları gibi defansif oynayacaklar. Bu yüzden tercihim ALT – 1,45 224 – 20.45 Romanya – Sırbistan : Romanya’nın son yıllarda yükselen bir performansı olsa da 2010 Dünya Kupası elemelerinde grupta 3 maçta topladıkları 4 puanla 5. sıradalar. Ayrıca bu maçta Florentin Petre ve Chivu oynamayacak. Buna karşın Sırbistan’ın en önemli yıldızlarından Vidic, Satnkovic ve Zigic hayatlarının en formda dönemlerini yaşıyorlar. Romanya bu maçtan galibiyet ile ayrılmazsa durumları çok zora girecek. Ama yinede benim tercihim 02 Çifte Şans – 1,47 228 – 21.45 Belçika – Bosna Hersek : Grubumuzda belki kendi maçımızdan daha önemli bir maç. Bosna Hersek’de önemli eksikl

KİMİNİN MÜŞTERİSİ KİMİNİN TARAFTARI

Hollanda Liginin orta sıra takımlarından Nec Nijmegen, bu sene katıldığı UEFA Kupası 3. tur maçında Hamburg'la karşılaşıp ilk maçta evinde 3-0 mağlup oldu. Maç sonunda, sanki "her sene avrupada kupalardan kupalara koşardık da bu sene niye annemizin ligine erken dönüyoruz" edasıyla çıldıran taraftarlar, maçın Slovak hakemini avında bir isabetle klübün başına 50.000 Euro'luk bir bela açtılar. 109 senelik bu klubün, asabi taraftarı yaptıkları olayın suçunun kendilerinde olduğunu itiraf edip, bu cezayı taraftar grupları arasında toplayıp klübe verdiler. Bu hareket dünyanın çoğu yerinde enayilik olarak adlandırılabilir ama esasında bu hareket insanın kendisini klübüne bağlı hissetmesidir. Bizim ülkemizde genelde " bilet paramı verdiysem takımıma küfrederim" zihniyetindekiler ve "biz UEFA kupası gördük, artık bundan öte ne başarı olabilir" diyen başarıya endeksli insanlar için çok anlamlı bir örnek. Bu aidiyet hissini yaratmakta en önemli görev klüplerde

YAŞAYAN EFSANELER

Steven Gerrard : 30 Mayıs 1980 Doğumlu Steven Gerrard, Liverpool klübünün Scoutları tarafından 9 yaşında keşfedilmiştir. 1998 Yılında Blackburn Rovers Karşısında ilk kez A takım forması giyen Steven, aşık olduğu renklerin kaptanlığını da yapmaktadır. Takımıyla 328 maça çıkmış olan Gerrard'ın Real Madrid, Milan, Barcelona gibi devlerin ısrarlı tekliflerine rağmen Anfield Road'dan ve Kop tribünündeki hayranlarından ayrılmaya niyeti yok gibi. Steven Gerrard, bir futbolcunun attığı gollerlemi, yoksa hayata karşı duruşu ve formasına olan bağlılığıyla mı efsane olunacağının en güzel örneğidir. Ryan Giggs : 29 Kasım 1973 Doğumlu Ryan Giggs, daha Manchester City altyapısındayken Alex Ferguson tarafından kaçırılıp Manchester United'a kazandırılmıştır. A takımla ilk maçına 1990 yılında çıkan Galli oyuncu 795 kez Manchester formasını taşımıştır. Bu süre zarfında 10 kez Premier League, 2 kez Şampiyonlar ligi Şampiyonluğu madalyası almıştır. İlerleyen yaşına rağmen, sadece Türkiye

TEZ OLACAK YÖNETİM VE TRANSFERLER

Ünlü Futbol büyüğü Adnan Sezgin geçen sene " Bu takım Amerika`da tez konusu olur. Aslında futbol üzerine eğitim yapanların gelip Galatasaray`ın bu tablosunu incelemesi lazım" demişti. Hiçbir zaman tezin bu kadar basit ve eğlenceli olduğunu düşünmemiştim. 2-3 sene tezle uğraşmış bir insan olarak, üniversite yıllarımda Adnan Sezgin'le tanışmayı dilerdim. Eğer tanışsaydım sanırım mühendislikte değilde spor hayatında tez yapardım. Ben yinede kendi vatanımızdan çıkan böyle güzel bir tez konusunu Amerikalılara bırakmadan bu tez üstünde biraz çalışıp sizlerle paylaşmak istedim. Tezin ilk kısmı : Bir Hagi'den kaç Lincoln çıkar? Tezin en önemli yıldızı Brezilyada tanınmayan, orta sıra Alman Klüplerinde oynamış, Galatasaray'da ki kariyerinden önce kazandığı tek kupa 2004-05 sezonunda Almanya Lig Kupası olan, 178 maçta sadece 38 gol atmış, Ronaldinhoyla Diego'nun sözde kumpas kurup milli takımda oynatmadıkları "Dünyalar Yıldızı" Cassio Lincoln. Galatasaray'