Ana içeriğe atla

KİMİNİN MÜŞTERİSİ KİMİNİN TARAFTARI

Hollanda Liginin orta sıra takımlarından Nec Nijmegen, bu sene katıldığı UEFA Kupası 3. tur maçında Hamburg'la karşılaşıp ilk maçta evinde 3-0 mağlup oldu. Maç sonunda, sanki "her sene avrupada kupalardan kupalara koşardık da bu sene niye annemizin ligine erken dönüyoruz" edasıyla çıldıran taraftarlar, maçın Slovak hakemini avında bir isabetle klübün başına 50.000 Euro'luk bir bela açtılar. 109 senelik bu klubün, asabi taraftarı yaptıkları olayın suçunun kendilerinde olduğunu itiraf edip, bu cezayı taraftar grupları arasında toplayıp klübe verdiler.

Bu hareket dünyanın çoğu yerinde enayilik olarak adlandırılabilir ama esasında bu hareket insanın kendisini klübüne bağlı hissetmesidir. Bizim ülkemizde genelde " bilet paramı verdiysem takımıma küfrederim" zihniyetindekiler ve "biz UEFA kupası gördük, artık bundan öte ne başarı olabilir" diyen başarıya endeksli insanlar için çok anlamlı bir örnek. Bu aidiyet hissini yaratmakta en önemli görev klüplerde. Lisanslı ürün kullanımı, taraftar bilinci, hangi tezahüratların ne şekilde yapılacağı ve bunlar gibi aklıma gelmeyen bir sürü konuda taraftarını bilgilendirmek yönetimlerin en büyük görevi olmalı.

Ama taraftarlarıyla her zaman iletişim halinde olması gereken yöneticilerin, taraftar adına konuştuğu, fikir alışverişi yaptığı insanların sadece paralı askerler olduğunu düşünülünce bizim bu konuda "muasır medeniyetler" seviyesine gelmemiz için 40 fırın ekmek yemeden önce, bir fırın yapmamız gerekiyor sanırım.

Yorumlar

  1. Takımları hatırlamıyorum ama geçen sene bir uefa maçında İspanyol bir takım İngiltere deplasmanında taraftarlarına ingiliz polisin saldırması sonrası uzun süre bu işin peşine bırakmamış, taraftarına sahip çıktığı belirten birçok açıklama yapmış ve sanırım ingilizler bu konuda bir özr yayınlamışlardı. Deplasmanları geçtim en basitinden sami yen'e girişte yaşadağımız zorluklar karşısında 3 maymunu oynayan bir yönetim anlayışı karşısında taraftarların her şeye rağmen kulübüne sahip çıkmaya çalışması, maçlara gelmesi bence takdir edilmeli diye düşünüyorum.

    Kulüp-taraftar ilişkisi açısından villareal'in işini kaybeden kombine sahiplerine gelecek sene bedava kombine verecek olması sanırım bir kulübün taraftarına sahip çıkmasının, yanında olmasının, kulüp için çok önemli olduklarını göstermesinin çok uç da olsa en güzel örneğidir bence.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

TT ARENA KOMBİNE BEDELLERİ

Alın size 1,5 Senelik satılacak kombine biletleri fiyatları. Satışa başlangıç tarihi yüksek ihtimalle 20 Eylül.

İşte Ben Böyle Severim Fatih Terim'i

Sevme hissi çok gariptir. Duramaz hiçbir şey önünde, ne başkası, ne kendin, ne hayaletin. Çok kutsaldır ama yine de vardır bencil bir tarafı. Ne olursa olsun istersin aşık olduğun insan tarafından sevilmek. Karşılık beklemem dersin ama içten içe sen de özen gösterilmek, el üstünde tutulmak istersin. Ama tanımadığın bir insanı sevmek çok başka bir şeydir. Sadece hikayelerini duyduğun, televizyonlarda gördüğün bir insanı sevmek, anneni, babanı severmiş gibi hem de kalbinin en derinlerinden sevmek kimilerine göre belki deliliktir, kimine göre cennetlik. Yakın arkadaşlarımdan birinin (İsmail Annıkızıl) benim hakkımda güzel bir tespiti vardır. Der ki: "Cemşit sen sevme, sevince bokunu çıkarıyorsun". Anlamışsınızdır yazdıklarımdan zaten. İşte ben böyle severim Fatih Terim'i . İki gün görmeyince heyecanla beklediğim kız arkadaşım gibi, sanki hergün evden çıkarken güle güle dediğim, eve döndüğümde halini hatırını sorduğum ailem gibidir O, benim için. Hayatımda tanışmadım, e...

YAŞAYAN EFSANELER

Steven Gerrard : 30 Mayıs 1980 Doğumlu Steven Gerrard, Liverpool klübünün Scoutları tarafından 9 yaşında keşfedilmiştir. 1998 Yılında Blackburn Rovers Karşısında ilk kez A takım forması giyen Steven, aşık olduğu renklerin kaptanlığını da yapmaktadır. Takımıyla 328 maça çıkmış olan Gerrard'ın Real Madrid, Milan, Barcelona gibi devlerin ısrarlı tekliflerine rağmen Anfield Road'dan ve Kop tribünündeki hayranlarından ayrılmaya niyeti yok gibi. Steven Gerrard, bir futbolcunun attığı gollerlemi, yoksa hayata karşı duruşu ve formasına olan bağlılığıyla mı efsane olunacağının en güzel örneğidir. Ryan Giggs : 29 Kasım 1973 Doğumlu Ryan Giggs, daha Manchester City altyapısındayken Alex Ferguson tarafından kaçırılıp Manchester United'a kazandırılmıştır. A takımla ilk maçına 1990 yılında çıkan Galli oyuncu 795 kez Manchester formasını taşımıştır. Bu süre zarfında 10 kez Premier League, 2 kez Şampiyonlar ligi Şampiyonluğu madalyası almıştır. İlerleyen yaşına rağmen, sadece Türkiye...