Her ayrılık acıdır, hepsi kalbimizde derin bir yara açar. Çok sevmiştik kendisini. Geldiği gün çok sevinmiştik. Ali Lukunku'lar, Christian'lar, Bratu'lar sonrası, ilk defa iyi bir forvet oyuncusu gelmişti Galatasaray'a. Tek şanssızlığı Hakan Şükür ve Ümit Karan'ın mutlak güç olduğu bir takıma gelmişti. İlk zamanlar savaşmayı denedi. "Antremanda antilop gibi koşanlar, deplasmana maça gelmeyip bizi yalnız bırakıyorlar" diyerek çoğu kişinin görmek istemediği, gerçekleri su yüzüne çıkardı. Ama yeniçeri ocağı çok güçlüydü. Baktı olmuyor, işler düzelmiyor; O da kendi kabuğuna çekildi. İlk geldiği zamanlardaki gülen güzü kayboldu zamanla. Zaten çok büyük sakatlıklar geçirmişti. Yaşı da ilerledikçe eskisi gibi verimli olamamaya başladı. Herşeyi unutan halkımız, Nonda'yı ne kadar çok sevdiğine de unutmuş, insafsızlık göstermeye başlamıştı.; hatta küfür bile etmeye cesaret edebiliyorlardı.Güzel başlayan bir hikaye, yine kalp kırıklıklarıyla bitti. Göremedik bu ülkede, gülen gözlerle birinin uğurlandığını. Keşke ne vereceğini bilmediğimiz yabancı oyuncuları, havalimanlarında karşıladığımız gibi, bize hizmet etmiş oyuncuları havalimanlarında yolcu edebilsek, son bir kez gülen yüzünü görebilsek.
Her zaman sevdik seni, her zaman da seveceğiz. Tüm iyi dileklerimiz her zaman seninle, hoşçakal Shabani Nonda, herşey için çok teşekkürler...
Birebir aynı şeyleri hissediyorum abi, içim burkuluyor valla. Çok nankörüz çok...
YanıtlaSil