Ana içeriğe atla

MéS QUE UN CLUB - BARCELONA

2008-2009 sezonunun 6 kupalı takımı, kimilerine göre gelmiş geçmiş en iyi futbol takımı olan Barcelona'ya, 6 sezon önce bir Türk kalecimizi verdikten sonra, ülkemizin yolu yeniden bu büyük Katalan takımıyla kesişti. İspanya Havacılık Kurumunun bütün engellemelerine rağmen, bugün (18.01.2010) Barcelona ve THY (Turkish Airlines) resmi sponsorluk sözleşmesini imzalayacaklar. Bu sözleşmeye göre seneliği 3 milyon Euro olmak üzere, 3 sene boyunca Barcelona, tüm yurt dışı seyahatlerini Türk Hava Yollarıyla yapacak. THY genel müdürü Temel Kotil'in belirttiklerine göre Dünyada 18'inci, Avrupada 4'üncü olan THY, marka değeri adına Kevin Costner reklamlarından sonra ikinci büyük atağını gerçekleştirmiş oldu. Bundan sonraki adım, ilk görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasına rağmen Manchester United'la sponsorluk antlaşması imzalamak olacakmış.Ülkemizde çoğu kişi Barcelona'yı tutar.Real Madrid'e genelde Franco dönemi yüzünden olsun, futbolu parayla eşdeğer gördükleri için olsun, Cristiano Ronaldo gibi İsmail YK çakması bir adamı transfer ettikleri için olsun sempatiyle bakılmaz. Artık bu antlaşmadan sonra Türk halkı iyice Barcelona fanatiği olur, hatta yakında Barcelona o kadar çok sevilir ki halkımız maçları izlerken oyunculara küfür etmeye bile başlar. Bizde böyledir, kendi takımını o kadar çok seversin ki, takımı babanın zannedersin, hele ki bilete para verdiysen kendinde küfretme hakkı bile olduğunu sanırsın. Ama kendine taraftar zannedenlerin bilmedikleri, takımı değil başarıyı sevdikleridir. O yüzden Anadolu'da yaşayanlar kendi şehir takımlarını tutmaz, o yüzden Galatasaray veya Fenerbahçe iki maç üst üste kötü sonuç alınca tribünler hemen boşalır.

Umarım ki bu sponsorluk antlaşması futbol dünyamızı ve halkımızı sadece Messi'nin çalımları ve Xavi'nin asistleri yerine, Barcelona'yı daha detaylı izlemeye, buralara nasıl geldikleri hakkında düşünmeye sevk eder. Umarım ki sadece müzelerinden bile senede nasıl 5 milyon euro kar ettiklerinden; bir sezonda 6 kupayı, nasıl ilk onbirlerinde 7 tane altyapı oyuncusu oynatarak kazandıklarından; altyapılarından nasıl tek pas yapılacağını bilen ve pas geldiğinde top nasıl kontrol edilir bilebilen oyuncular yetiştiğinden ders çıkaran yöneticilerimiz olur. İşte o zaman senede verilen 3 milyon euro'nun karşılığı hayli hayli alınır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TT ARENA KOMBİNE BEDELLERİ

Alın size 1,5 Senelik satılacak kombine biletleri fiyatları. Satışa başlangıç tarihi yüksek ihtimalle 20 Eylül.

OLMUYOR İSTESEM DE

Kafamda binbir soru. Hatayı arıyorum, bir sürü. Çözüm veya çözüm yaratacak insan arıyorum, şu an itibariyle sıfır. Ne olacak, işler nasıl düzelecek bilemiyorum. Yönetimi düşünüyorum, başım ağrıyor; Futbolcuları düşünüyorum, kalbim ağrıyor. Teknik kadro'nun da suçu en az onlar kadar. Bölge bölge, isim isim bakıyorum heryerde çatlaklar var : • Aklım ermiyor Galatasaray'ın kalesinin Aykut 'a teslim edildiğine. Yan topları zayıf, zamanlaması zayıf, arkadaşlarıyla iletişimi zayıf. Kendine güvenmiyor, arkadaşları ona güvenmiyor. Artık her geçen gün daha kötüye gidiyor, yazık oluyor hem Galatasaray'a, hem Aykut 'a. Aykut 3 sene öncesinde yaptığı kaleciliğin yarısını yapamıyor. Zaman geçiyor ve yine bir sezon daha kayıp olmaya doğru gidiyor. • Galatasaray'ın bekleri geliyor aklıma, iyice sıkıntı basıyor. Düşünüyorum, Sebastian Perez 'den sonra bu takıma bek gelmemiş. Geçen sezon takımın bünyesinde 3 sol bek ( Hakan Balta, Volkan, Alpaslan ) varken sezon başında ik...

RAUL GONZALEZ KARAKTERİ

Real Madrid'de 1994'te başladığı profesyonel futbolculuk kariyerini, bugüne kadar aynı kulüpte sürdüren, istatistiklere göre dünyanın en büyük golcülerinden biri olan 32 yaşındaki Raul, kaptan olmanın yaşla veya kıdemle olmayacağını, hatta kaptan doğulacağını verdiği röportajda herkese gösterdi. Bu sezon La Liga'da 7, Şampiyonlar Ligi'nde de 3 maçta ilk 11'de forma giyebilen Raul ''3 aydır az oynuyorum ve bugünlerin geleceği belliydi. Geçen hafta sonu Riazor'daki Deportivo maçında birkaç dakika oynayabildiğim için memnunum . 17 yaşından beri çok açık bir kariyerim var. Bu zamana kadar yaptıklarımdan gururlu ve memnunum. Yedekte oturmama çok da önem vermemek gerek. Teknik direktör ile çok iyi ilişkim var ve görevimi ve rolümü biliyorum .'' diye açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar okuyunca ister istemez aklıma ilk olarak Hakan Şükür geliyor. Türk futbolunun en önemli yıldızıyken Fatih Terim'le yaptığı araba kavgası, Ersun Yanal'la yaptığı...